ALEVİLİĞİN SORUNLARI

 

 

                           ALEVİLİK  SOS  VERİYOR

 

Abbas Tan

Aleviliğin yaşatıldığı yerler Alevi köyleri idi. Günümüzde Alevi köylerinin çok büyük bir kısmında Alevilik yok olma noktasına gelmiş.

Köylerde oluşturulan Cemevlerinin bir kısmı köy konağı şekline getirilmiş ki asimilasyonun dikkat çekmeden rahatlıkla yürütülmesine olanak sağlansın. Diğer Cemevleri ise Cenaze hizmetlerinin yapıldığı, yemeklerin (Lokma değil) yenildiği, Kuran okunan yerler haline dönüşmüştür.

Hakka uğurlama erkanlarının yerini Cenaze Namazı almış, Gülbanglar, Erkannameler yerine okuyanın da dinleyenin de anlamadığı, bilmediği Kuran okunmaktadır.

 

Kimi sözde Alevi Hoca (Alevilikte böyle bir görev ve unvan yoktur) Kuranı Türkçe okuyarak devrim yaptığını sanmakta ve yüksek sesle de bağırmaktadır. “Kuranı ve Fatiha suresini Türkçe okuyacağım..”

Bazı sade vatandaşlar da bundan mutlu oluyorlar.

Hakka Uğurlama Erkanlarında Kuran okunmasın, Erkanname okunsun denildiğinde birçok Alevi ayağa kalkmakta, “nasıl olur da Kuran okunmaz, adamı mundar göndereceksiniz..” demektedirler.

 

Son dönemlerde mahalle baskısından, Devlet politikasından,ekonomik sorunlarından olsun bu kadar kurana sahiplenmeye kalkışanların çok büyük bir kısmı bırakınız okunan Yasin suresinin ne anlama geldiğini bilmediklerini, el açıp amin dedikleri Fatiha suresini dahi büyük bir kısmı bilmiyor. Ellerini açıp sadece dudaklarını oynatıyorlar.

Elbette bilmemeleri kadar doğal bir şey yoktur. Çünkü Alevidirler, kendi inançları gereği okudukları Temennalar,Gülbanglar,Erkannameler vardır.

Ne yazık ki günümüz Alevilerinin büyük bir kısmı bunları da bilmemektedirler.

Bırakınız sade Alevi bireyleri, Alevi kurum yöneticilerinin çok büyük bir kısmı hem de üst düzey yöneticilerinin çoğunluğu Alevilikle ilgili bir şey bildikleri yoktur.

Cemevlerinin yöneticileri de dünyadan bihaber sadece “etrafımızda yabancılar var onlara karşı mahcup olmayalım” diye uzak illerden, kasabalardan sözde Alevi hocalar getirerek hizmet yürütmektedirler.

Bazı bölgelerde Erkanlarda Gülbang okunurken ellerini kalplerinin üzerine koyan  insanlara garip garip bakmaktadırlar. Buda nereden çıktı dercesine.

 

Devletin yıllardır sürdürdüğü asimilasyon politikasına günümüz Alevi kurum yöneticileri sadece bir açıklama ile karşılık verdiklerini, durdurduklarını sanıyorlarsa kendilerini kandırıyorlar. Açılıştan açılışa koşarak, Televizyonlarda canlı telefon bağlantısı için sıraya geçeceğinize, protokolde yer yarışı yapacağınıza kurumlarınızla ilgilenin, üyelerinize gidiniz.

Kurumlarınızın büyük bir kısmı içi boşalmış mekanlar haline dönüşmüştür.

 

 

Pirler, Mürşidler taliplerine gitmeden (tamamı için demiyoruz) Cemevi dedeliği ile hizmet verdiklerini sanıyorlarsa onlar da hem kendilerini kandırıyorlar hem de yola ihanet ediyorlar.

Taliplerini gidip adreslerinde, yerlerinde, köylerinde görmeyen, sorunlarını dinlemeyen, ikrarını alıp görgüden geçirmeyen dedelere de söylenecek söz vardır.

Ey Pirler/Anabacılar, Mürşidler sizlere rica ediyoruz ne olursunuz önce sizler yılda bir defa görgüden geçiniz, ailenizle, taliplerinizle barışık olunuz ve sonra da taliplere giderek yukarıda sıraladığımız sorunları gidererek Cemler yapınız, eğitimler veriniz.

 

Ey Alevi entellektüelleri oturduğunuz yerden mangalda kül bırakmamaktansa sokağa çıkınız, köylere,mahallelere gidiniz, Alevi köylerinize gidiniz. Yaşananları yerinde görünüz.

Alevilikle ilgili yazacaklarınızı bizzat insanların kendilerinden dinleyerek öğrenin ve yazın.

 

Köydeki Alevilerin çok büyük bir kısmı Alevilikte Yol nedir, erkan nedir?

Dört kapı kırk makam ve Rıza Şehri hakkında hiçbir bilgileri yoktur.

Şehirlerde yaşayanların bir kısmı  hiç olmaz ise  arada bir panel yada söyleşilere giderek bazı konuları öğrenmeseler de duyuyorlar, köylerde bunlar da yoktur.

 

Talip topluluğuna da söylenecek çok söz vardır.

Uyumayın, uyutulmayın. Davanıza, inancınıza sahip çıkınız. Bu inanç gerici, bağnaz, tutucu bir inanç değildir. Bir Doğa inancıdır.

Hakkın insanın kendisinde tecelli ettiğini, herşeyin doğadan oluştuğunu kabul eden ve bilime ters düşmeyen bir inançtır. Ne yazık ki sahiplenilmediğinden birileri eline geçirmiş ve istediğini ilave ederek Aleviliği Alevilik olmaktan çıkartmışlar.

 

Alevilik SOS (ESOES) vermektedir. Bitmek üzeredir.

 

Duyarlı talip topluluğundan bir isteğim vardır.

Yapılan cemlere mutlaka katılınız. Yukarıda sıraladığım gerekçeleri yerine getirmeyen

Başta Pirlerden, Mürşidlerden, Kurum yöneticilerinden, yazarlardan, aydınlardan davacı olun ve birlikte dara durun.

Bakalım o pirleri, mürşidleri ve kurum yöneticileri kim dardan indirecek.

Tüm duyarlı Alevileri göreve çağırıyorum. Davanıza sahip çıkın önce iç hukuku çalıştıralım, hesap verelim, hesap soralım.

Aksi halde çok geç kalmış oluruz.

Aşk ile. 15.07.2016

Abbas TAN