HIZIR ve ALEVİLER
HIZIR
Alevi inanç ve öğretisi içerisinde Hızır’ın ayrı bir yeri vardır. O darda,yolda kalanlara yardım edendir. Bereket dağıtandır. Sıkışanlara yardıma koşandır. Hastaya derman dağıtandır. Hızır Alevi öğretisinde manevi bir güçtür.
Alevilikteki Hızır ile diğer inançlardaki Hıdırellez,Hıdır İlyas anlayışı oldukça farklıdır.
Aleviler belli zamanlarda Hızırın gelmesini beklerler. Hızır için oruçlar tutulur,cemler yapılır, lokmalar dağıtılır ve kutlamalar yaparlar.
Alevilerin tek bayramı Hızır Bayramıdır.
13 Şubat Hızır günüdür. Birçok bölgede onüç şubat günü başlar üç günlük oruç tutulur. Bazı bölgelerde onüç Şubat gününün içerisinde olduğu hafta Salı,Çarşamba ve Perşembe günleri üç gün oruç tutar ve Cuma günü bayram yaparlar.
Kimi bölgelerde üç gün tutulan orucun mutlaka 13 Şubatı içerisinde alan güne denk gelmesini sağlarlar ve oruç sonunda Kutlamalar yapılır.
Bazı bölgelerde ise yedi gün oruç tutarlar. Son akşam Perşembeyi Cumaya bağlayan gece Hızır Cemi yaparlar Cuma günü Bayram kutlarlar.
Üç gün oruç tutan gençler son oruç açımından sonra o gece sabaha kadar su içmezler ve dileklerde bulunurlar. Hızır’ın dileklerini yerine getireceğine,kısmetlerinin açılacağına inanırlar.
Bazı bölgelerde onüç Ocakta Hızır ayı başlar ve bir ay sürer. Bu süre içerisinde her aşiret farklı haftalarda oruç tutarlar.
Dersim,Erzincan,Sivas,Kayseri,Maraş,Adana … gibi bölgelerde Hızır haftasında kavrulmuş buğday, eldeğirmeni denilen değirmenlerde öğütülüp un yapılır.
Bir tepsi içerisine konularak pencere önlerine bırakılır. Hızır’ın gece gelip el süreceğine ve bereket getireceğine inanırlar.
Bu undan yapılan yiyeceğe KAVUT denir. Özellikle Hızır lokması olarak hazırlanır.
Ak sakallı Hızır Alidir,Hızıra Galık (İhtiyar Hızır),Boz Atlı Hızır,
Bazı Alevilere göre Karada kurtarıcı Hızır, Sularda kurtarıcı ise İlyas’tır. Hızır ile İlyas’ın yılda iki kez bir araya geldiğine inanırlar ve bu iki manevi gücün de ölümsüzlüğüne inanırlar. Hızır ve İlyas ölümsüzdürler. Abı Hayat içtiklerine inanılır.
Hızır tanrının bir yansımasıdır. Özellikle Nusayri Alevilerde ve Dersimde Ali Hızır’dır,hazırdır,Hakktır anlayışı hakimdir. Daha açık bir anlayışla Hızır Hakkın manevi güç olarak insana yardımcı olduğu anlayışıdır.
Hızır ve İlyas anlayışı benzerleri bir çok inançlarda ve kavimlerde de vardır.
Bu anlatılanlardan ve yazılanlardan sonra
Alevi öğretinin temeline bakıldığında Hızır anlayışı oldukça fazla şekil değiştirmiştir.
Alevilerde Hızır, kendi içlerinde doğurdukları,büyüttükleri, şekil verdikleri, sıkıştıklarında ve ihtiyaç duyduklarında kurtarıcı olarak çağırdıkları ve kullandıkları manevi bir güçtür.
Kimi zaman onu Sakallı bir pir olarak görürler, kimi zaman Boz Atı ile darda kalanları kurtarmış olarak görürler.
Yeri gelir dileklerini kabul eden ve yerine getiren bir deha olarak görürler.
Özellikle kış aylarında, Afette, tipide, selde, darda kaldıklarında çağırmaktadırlar.
Alevi inancındaki TANRI –DOĞA- İNSAN anlayışı gereği Hızır Haktır.
Hakkı kendinde görmeleri, yakınında hissetmeleri Aleviler için sevinç vesilesidir.
Görmek istedikleri şekilde görmek adına kutlama yaparlar. İşte bu görme, Hızırla birlikte yaşama tarihi ve günü olarak Yılın en sert ve tehlikeli iki ayı olan Ocak ve Şubat aylarını içerisine alan bir tarihi belirlemişler. Bu tarihte üç gün oruç tutmuşlar.
Tutulan bu oruç günümüzdeki ifadeyle Şükran orucudur.
Alevilerin geçmişte kullandıkları takvimle Miladi takvim arasında onüç gün fark vardır. Günümüzde tutulan Hızır orucu, Ocak ayının son günü olarak 13 Şubat ile Şubat ayının başlangıcı kabul edilen 14 ve 15 Şubat günlerinde üç gün oruç tutarlar.
Tutulan üç gün oruç sonrası Hızır kutlaması yaparlar. Çocukları ve yaşlıları memnun etmenin mutluluğunu yaşarlar.
Her Alevi kendisine göre Hızırı çağırır.
Hızır inanandadır, inananladır.
HIZIR
Muhammed Ali’nin ilmi aşkına
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Yardım eyle düşkün ile şaşkına
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Muhammed’den içtin hayat abını
Musa’ya öğrettin ilmin babını
Ali’den nur ettin aşk şarabını (ilmi ladünü)
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Fatıma’yı bilen Naci’dir Naci
Hasan’la Hüseyin derdin ilacı
Eşe dosta verme kederle acı
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Meçhul kaldı aşık ile dubara
Masumlar arada sefil avare
Zeynel,Bakır bizi dardan kurtara
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Ricamız Cafer’le Kazım,Rıza’dan
Sakla bekle bizi bela, kazadan
Hak cemalin göster ruz-i azadan (Cezadan)
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Taki işsiz koyma yurdu yuvamız
Naki kabul ede dua ricamız
Hayır(lı) gele gündüz ile gecemiz
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Hasan Askeri’nin yücedir şanı
Yurdumuza bastırmaya düşmanı
Çağıralım Mehdi sahip zamanı
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Gayet günahkarız yüzümüz kara
Şaşırdık yolumuz kaldık bi çare
Çağırınca hemen gelirsin cara
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Gafil yolcu düşer uzak yollara
Yardım eyle darda kalan kullara
Derbederiz düştük müşkül hallere
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Yardımcımız sensin tipiden yelden
Sakla,bekle bizi gedikten,belden
Cümlemizi koru tufandan selden
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Sakla bekle ordumuzu,erleri
Yurdumuz bekçisi hep askerleri
Batın,zahir,gayıp hazır pirleri
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Tipi duman sardı ovayı dağı
Afetlerden kurtar oğul uşağı
Bugün çok dar gündür yalvarmak çağı
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır
Divanında karadır Cafer (Tan) in yüzü
Tutyadır gözüne ayağın tozu
Katarında kabul olsun nazı,niyazı
Yetiş carımıza Hızır ya Hızır.
Hızır hepimizin yardımcısı olsun. 12.02.2014
Abbas TAN